Ancak iman edip, salih amel işleyen, Allah’ı çokça zikreden ve kendilerine zulmedildikten sonra öçlerini alanlar müstesna. Zulmedenler de yakında nasıl bir yere devrileceklerini bileceklerdir.
الترجمة التركية - مركز رواد الترجمة
İman eden, salih ameller yapan ve çokça Allah’a zikreden, zulme uğradıkları zaman (şiirleri ile) savunan (şairler) hariç. Zalimler, hangi dönüşe (hangi akıbete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir.
الترجمة التركية - شعبان بريتش
Ancak iman edip salih ameller işleyenler, Allah’ı çok çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıklarında kendilerini savunanlar başkadır. Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akıbete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir.
الترجمة التركية - مجمع الملك فهد
Ancak şairlerden iman edenler, salih ameller işleyenler ve Allah Teâlâ'yı çokça zikreden, Hassân bin Sabit -radyallahu anh- gibi kendisine zulmedildikten sonra Allah'ın düşmanlarından intikam alan/(şiir ile) onlara galip gelen şairler hariçtir. Allah'a şirk koşarak ve O'nun kullarına haksızlık ederek zulmedenler nereye döneceklerini bilecekler. Çok büyük bir yere ve ince bir hesaba dönecekler.
الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم
إِلَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ وَذَكَرُواْ ٱللَّهَ كَثِيرٗا وَٱنتَصَرُواْ مِنۢ بَعۡدِ مَا ظُلِمُواْۗ وَسَيَعۡلَمُ ٱلَّذِينَ ظَلَمُوٓاْ أَيَّ مُنقَلَبٖ يَنقَلِبُونَ
Ancak iman edip iyi ameller isleyenler, Allah'i çok çok ananlar ve haksizliga ugratildiklarinda kendilerini savunanlar müstesna; haksizlik edenler, hangi dönüse (hangi akibete) döndürüleceklerini yakinda bileceklerdir.
Turkish - Turkish translation
إِلَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ وَذَكَرُواْ ٱللَّهَ كَثِيرٗا وَٱنتَصَرُواْ مِنۢ بَعۡدِ مَا ظُلِمُواْۗ وَسَيَعۡلَمُ ٱلَّذِينَ ظَلَمُوٓاْ أَيَّ مُنقَلَبٖ يَنقَلِبُونَ
Ancak inanıp yararlı iş işleyenler, Allah'ı çok çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıklarında haklarını alanlar bunun dışındadır. Haksızlık eden kimseler nasıl bir yıkılışla yıkılacaklarını anlayacaklardır.
Diyanet Isleri - Turkish translation