“Sizin, ‘Allah bunları rahmete erdirmez’ diye yemin ettikleriniz şunlar mı?” (Sonra cennetliklere dönerek) “Haydi, girin Cennet'e. Size korku yok. Siz üzülecek de değilsiniz.” derler.
الترجمة التركية - مركز رواد الترجمة
Bunlar mıydı o sizin, “Allah bunları rahmetine erdirmeyecektir” diye yemin ettikleriniz? derler. Girin cennete size korku yoktur ve siz, mahzun da olmayacaksınız!
الترجمة التركية - شعبان بريتش
Allah'ın, kendilerini hiçbir rahmete erdirmeyeceğine dair yemin ettiğiniz kimseler bunlar mı?» (ve cennet ehline dönerek): «Girin cennete; artık size korku yoktur ve siz üzülecek de değilsiniz» (derler).
الترجمة التركية - مجمع الملك فهد
Allah Teâlâ, kâfirleri kınayarak onlara şöyle der: “Sizlerin, Allah’ın katından bir rahmete nail olmayacaklarına dair yemin ettikleriniz bu kimseler mi? Allah, Mü'minlere de şöyle der: "Ey müminler! Artık Cennet'e girin! Karşılaşacak olduğunuz şeylerde sizler için bir korku yoktur ve de karşılaştığınız kalıcı nimetlerden ötürü dünya hazlarından kaçırdıklarınız adına da üzülmeyeceksiniz."
الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم
أَهَـٰٓؤُلَآءِ ٱلَّذِينَ أَقۡسَمۡتُمۡ لَا يَنَالُهُمُ ٱللَّهُ بِرَحۡمَةٍۚ ٱدۡخُلُواْ ٱلۡجَنَّةَ لَا خَوۡفٌ عَلَيۡكُمۡ وَلَآ أَنتُمۡ تَحۡزَنُونَ
"Allah onlari hiç bir rahmete erdirmiyecek, diye yemin ettiginiz kimseler bunlar miydi?" (Cennetliklere dönerek): "Girin cennete, artik size ne korku vardir, ne de siz üzüleceksiniz" derler.
Turkish - Turkish translation
أَهَـٰٓؤُلَآءِ ٱلَّذِينَ أَقۡسَمۡتُمۡ لَا يَنَالُهُمُ ٱللَّهُ بِرَحۡمَةٍۚ ٱدۡخُلُواْ ٱلۡجَنَّةَ لَا خَوۡفٌ عَلَيۡكُمۡ وَلَآ أَنتُمۡ تَحۡزَنُونَ
Burçlarda olanlar, simalarından tanıdıkları adamlara; Topluluğunuz, topladığınız mal ve büyüklük taslamalarınız size fayda vermedi. Allah'ın rahmetine erdirmeyeceğine yemin ettikleriniz bunlar mıydı? Oysa Allah onlara şöyle der: "Cennete girin, size korku yoktur, sizler mahzun da olmayacaksınız."
Diyanet Isleri - Turkish translation