Pişman olup da kendilerinin gerçekten sapmış olduklarını görünce: "Eğer Rabbimiz, bize merhamet etmez ise ve bizi bağışlamazsa hüsrana uğrayanlardan oluruz." dediler.
الترجمة التركية - مركز رواد الترجمة
Pişman olup da kendilerinin gerçekten sapmış olduklarını görünce: Eğer Rabbimiz, bize merhamet etmez ise ve bizi bağışlamazsa hüsrana uğrayanlardan oluruz, dediler.
الترجمة التركية - شعبان بريتش
Pişman olup da kendilerinin gerçekten sapmış olduklarını görünce dediler ki: «Eğer Rabbimiz bize acımaz ve bizi bağışlamazsa mutlaka ziyana uğrayanlardan olacağız!»
الترجمة التركية - مجمع الملك فهد
Kendilerinin Allah ile birlikte buzağıyı ilah edinip dosdoğru yoldan saptıklarını anlayıp şaşırarak pişman olduklarında Allah'a yalvararak dediler ki: "Eğer Rabbimiz bize merhamet edip bizi kendisine itaat etmeye muvaffak kılmasaydı, buzağıya tapmaya yöneldiğimizden dolayı bizi bağışlamasaydı, dünyası ve ahireti hüsrana uğrayanlardan olurduk."
الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم
وَلَمَّا سُقِطَ فِيٓ أَيۡدِيهِمۡ وَرَأَوۡاْ أَنَّهُمۡ قَدۡ ضَلُّواْ قَالُواْ لَئِن لَّمۡ يَرۡحَمۡنَا رَبُّنَا وَيَغۡفِرۡ لَنَا لَنَكُونَنَّ مِنَ ٱلۡخَٰسِرِينَ
Ne zaman ki, ellerine kiragi düsürüldü (yaptiklarina pisman oldular), o zaman sapitmis olduklarini gördüler. "Yemin olsun ki; eger Rabbimiz bize merhamet etmez ve bizi bagislamazsa, muhakkak biz kötü akibete düsenlerden olacagiz." dediler.
Turkish - Turkish translation
وَلَمَّا سُقِطَ فِيٓ أَيۡدِيهِمۡ وَرَأَوۡاْ أَنَّهُمۡ قَدۡ ضَلُّواْ قَالُواْ لَئِن لَّمۡ يَرۡحَمۡنَا رَبُّنَا وَيَغۡفِرۡ لَنَا لَنَكُونَنَّ مِنَ ٱلۡخَٰسِرِينَ
Elleri böğründe, çaresiz kalıp, kendilerinin sapıtmış olduklarını görünce: "Eğer Rabbimiz bize acımaz ve bizi bağışlamazsa, and olsun ki mahvoluruz" dediler.
Diyanet Isleri - Turkish translation