Onun hükümranlığını kuvvetlendirmiştik. Ona hikmet ve kesin hüküm kabiliyeti vermiştik.
الترجمة التركية - مركز رواد الترجمة
Onun (Davud'un) mülkünü güçlendirmiştik. Ona hikmeti ve açık/güzel konuşmayı vermiştik
الترجمة التركية - شعبان بريتش
Onun hükümranlığını kuvvetlendirmiş, ona hikmet ve güzel konuşma vermiştik.
الترجمة التركية - مجمع الملك فهد
Heybet, güç, düşmanlarına karşı sabırlı olmayı ona bahşederek mülkünü güçlendirdik. Ona peygamberliği, işlerinde isabetli olmayı verdik. Ve yine ona hüküm vermede ve sözlü hitaplarında maksadını eksiksiz açıklama ve ifade etme yeteneğini verdik.
الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم
وَشَدَدۡنَا مُلۡكَهُۥ وَءَاتَيۡنَٰهُ ٱلۡحِكۡمَةَ وَفَصۡلَ ٱلۡخِطَابِ
Biz onun mülkünü kuvvetlendirmis ve kendisine hikmet ve hakki batildan ayirt etme kabiliyeti vermistik.
Turkish - Turkish translation
وَشَدَدۡنَا مُلۡكَهُۥ وَءَاتَيۡنَٰهُ ٱلۡحِكۡمَةَ وَفَصۡلَ ٱلۡخِطَابِ
Onun hükümranlığını kuvvetlendirmiştik. Ona hikmet ve kesin hüküm selahiyeti vermiştik.
Diyanet Isleri - Turkish translation