Ataları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için (bu kitap indirilmiştir.)
الترجمة التركية - مركز رواد الترجمة
Ta ki, ataları uyarılmamış, kendileri de gaflet içinde (kalmış) kimseler olan bir kavmi uyarasın.
الترجمة التركية - شعبان بريتش
Ataları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için indirilmiştir.
الترجمة التركية - مجمع الملك فهد
Bunu sana; kendilerine daha önce onları uyaracak bir peygamber gelmemiş olan Arap bir kavmi korkutman ve uyarman için indirdik. Onlar; imandan ve tevhidden uzak idiler. İşte kendilerine gönderilen uyarı ile aralarındaki bağ kesilmiş olan her ümmetin durumu böyledir. Bu ümmetler, kendilerine (imanı ve tevhidi) hatırlatacak ve uyaracak peygamberlere ihtiyaç duyarlar.
الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم
لِتُنذِرَ قَوۡمٗا مَّآ أُنذِرَ ءَابَآؤُهُمۡ فَهُمۡ غَٰفِلُونَ
(5-6) Babalari korkutulmamis ve kendileri de gafil olan bir kavmi, çok güçlü ve çok merhametli olan Allah'in indirdigi (Kur'ân) ile korkutasin.
Turkish - Turkish translation
لِتُنذِرَ قَوۡمٗا مَّآ أُنذِرَ ءَابَآؤُهُمۡ فَهُمۡ غَٰفِلُونَ
Bu, babaları uyarılmadığından gafil kalmış bir milleti uyarman için güçlü ve merhametli olan Allah'ın indirdiği Kuran'dır.
Diyanet Isleri - Turkish translation