Şüphesiz Allah; adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.
الترجمة التركية - مركز رواد الترجمة
Allah, adaleti, iyiliği ve yakınlara vermeyi emreder. Fuhşiyatı, kötülüğü ve taşkınlığı yasaklar. Düşünesiniz diye size öğüt verir.
الترجمة التركية - شعبان بريتش
Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder, çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.
الترجمة التركية - مجمع الملك فهد
Şüphesiz Allah kullarına, Allah’ın ve kullarının haklarını yerine getirip, üstün tutmayı gerektiren durumlar dışında verilen hükümde hiç kimseyi diğerinden üstü tutmayarak adaletli olmayı emrediyor. Gönüllü olarak sadaka vermek, zalimi affetmek gibi, kul için zorunlu olmayan lütuflarda bulunarak ihsan etmeyi ve akrabalarının ihtiyaçlarını karşılamayı emrediyor. Ayrıca, hayâsızca söylenen sözleri söylemeyi, zina gibi, çirkin olan işleri, şeriatın kabul etmediği bütün günahları yasaklıyor. Haksızlık etmeyi ve insanlara karşı büyüklük taslamayı da yasaklıyor. Yüce Allah, size verdiği öğüde itibar etmenizi umarak, emrettikleri ve yasakladıklarıyla bu ayette size öğüt veriyor.
الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم
۞إِنَّ ٱللَّهَ يَأۡمُرُ بِٱلۡعَدۡلِ وَٱلۡإِحۡسَٰنِ وَإِيتَآيِٕ ذِي ٱلۡقُرۡبَىٰ وَيَنۡهَىٰ عَنِ ٱلۡفَحۡشَآءِ وَٱلۡمُنكَرِ وَٱلۡبَغۡيِۚ يَعِظُكُمۡ لَعَلَّكُمۡ تَذَكَّرُونَ
Süphesiz ki Allah, size adaleti, iyilik yapmayi ve yakinlara bakmayi emreder; hayasizliktan, fenaliktan ve azginliktan nehyeder. Ögüt almaniz için size böyle ögüt verir.
Turkish - Turkish translation
۞إِنَّ ٱللَّهَ يَأۡمُرُ بِٱلۡعَدۡلِ وَٱلۡإِحۡسَٰنِ وَإِيتَآيِٕ ذِي ٱلۡقُرۡبَىٰ وَيَنۡهَىٰ عَنِ ٱلۡفَحۡشَآءِ وَٱلۡمُنكَرِ وَٱلۡبَغۡيِۚ يَعِظُكُمۡ لَعَلَّكُمۡ تَذَكَّرُونَ
Allah şüphesiz adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara bakmayı emreder; hayasızlığı, fenalığı ve haddi aşmayı yasak eder. Tutasınız diye size öğüt verir.
Diyanet Isleri - Turkish translation