Onlara, yapmış oldukları amellerin kötülüğü dokunup, isabet etti ve alay ettikleri şey onları çepeçevre kuşattı.
الترجمة التركية - مركز رواد الترجمة
Onlara, yapmış oldukları amellerin kötülüğü dokundu ve onları alay ettikleri şey, çepeçevre kuşattı.
الترجمة التركية - شعبان بريتش
Sonunda yaptıklarının cezası onlara ulaştı ve alay etmekte oldukları şey onları çepeçevre kuşatıverdi.
الترجمة التركية - مجمع الملك فهد
Yaptıkları amellerin cezaları onları buldu ve kendilerine hatırlatıldığı zaman alay ettikleri azap onları kuşatıverdi.
الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم
فَأَصَابَهُمۡ سَيِّـَٔاتُ مَا عَمِلُواْ وَحَاقَ بِهِم مَّا كَانُواْ بِهِۦ يَسۡتَهۡزِءُونَ
Bunun için, sonunda yaptiklarinin cezasi baslarina felaket oldu ve alay edip durduklari o azap, kendilerini kusatti.
Turkish - Turkish translation
فَأَصَابَهُمۡ سَيِّـَٔاتُ مَا عَمِلُواْ وَحَاقَ بِهِم مَّا كَانُواْ بِهِۦ يَسۡتَهۡزِءُونَ
Bu yüzden, işledikleri kötülüklere uğradılar ve alay ettikleri şey onları kuşattı.
Diyanet Isleri - Turkish translation