Sana hilaller hakkında soru sorarlar. De ki: Onlar, insanlar ve hac için vakit ölçüleridir. İyilik, evlere arkasından girmeniz değildir. Fakat iyilik, kötülükten sakınan kimsenin yaptığıdır. Evlere kapılarından girin. Allah’tan da sakının ki, kurtuluşa eresiniz.
الترجمة التركية - مركز رواد الترجمة
Sana hilalleri sorarlar. De ki: Onlar, insanlar için ve hac için vakit ölçüleridir. Evlere arkasından girmeniz iyi değildir. Fakat iyi kimse kötülükten sakınan kimsedir. Evlere kapılarından girin. Allah’tan sakının ki kurtuluşa eresiniz.
الترجمة التركية - شعبان بريتش
Sana, hilâl (şeklinde yeni doğan ay) leri sorarlar. De ki: Onlar, insanlar ve özellikle hac için vakit ölçüleridir. İyilik, evlere arkalarından gelip girmeniz değildir. Lâkin iyilik, korunan (ve ölçülü giden) kimsenin davranışıdır. Evlere kapılarından girin, Allah'tan korkun, umulur ki kurtuluşa erersiniz.
الترجمة التركية - مجمع الملك فهد
189- Ey Peygamber! Sana hilallerin oluşumunu ve şeklinin değişmesi hakkında soru soruyorlar. Onlara bunun hikmeti hakkında cevap olarak şöyle de: Şüphesiz onlar, insanlar için bir vakit ölçüsüdür. Bu sayede, hac ve oruç ayını, zekâtın üzerinde bir senenin tamamlanması gibi, ibadetlerinin vakitlerini, diyet ve borcun ödenme vaktinin belirlenmesi gibi kendi aralarındaki muamelelerin vakitlerini belirler. Umre veya hac için ihrama girdiğiniz zaman, -Cahiliye döneminde inandığınız gibi- evlere arkasından girmeniz iyilik ve hayır değildir. Oysa gerçek iyilik, açık ve gizli olarak Allah'tan korkanın yaptığı iyiliktir. Evlere kapılarından girmeniz sizin için daha kolay ve meşakkate daha uzaktır. Allah sizleri içinde zorluk ve meşakkat olan bir şeyi yapmanızla mükellef kılmadı. Allah’ın azabıyla kendi aranızda salih amellerden koruyucu bir kalkan edinin. Umulur ki, arzuladığınıza nail olarak ve çekindiğinizden kurtularak felaha erersiniz.
الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم
۞يَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلۡأَهِلَّةِۖ قُلۡ هِيَ مَوَٰقِيتُ لِلنَّاسِ وَٱلۡحَجِّۗ وَلَيۡسَ ٱلۡبِرُّ بِأَن تَأۡتُواْ ٱلۡبُيُوتَ مِن ظُهُورِهَا وَلَٰكِنَّ ٱلۡبِرَّ مَنِ ٱتَّقَىٰۗ وَأۡتُواْ ٱلۡبُيُوتَ مِنۡ أَبۡوَٰبِهَاۚ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ لَعَلَّكُمۡ تُفۡلِحُونَ
Sana hilâllerden soruyorlar. De ki: Onlar insanlar için de, hac için de vakit ölçüleridir. Bununla beraber iyilik, evlere arkalarindan gelmeniz degildir. Fakat iyilige eren, kötülükten korunan kimsedir. Evlere kapilarindan gelin, Allah'tan korkun ki, kurtulusa eresiniz.
Turkish - Turkish translation
۞يَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلۡأَهِلَّةِۖ قُلۡ هِيَ مَوَٰقِيتُ لِلنَّاسِ وَٱلۡحَجِّۗ وَلَيۡسَ ٱلۡبِرُّ بِأَن تَأۡتُواْ ٱلۡبُيُوتَ مِن ظُهُورِهَا وَلَٰكِنَّ ٱلۡبِرَّ مَنِ ٱتَّقَىٰۗ وَأۡتُواْ ٱلۡبُيُوتَ مِنۡ أَبۡوَٰبِهَاۚ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ لَعَلَّكُمۡ تُفۡلِحُونَ
Sana hilal halindeki ayları sorarlar. De ki: "Onlar, insanların ve hac vakitlerinin ölçüsüdür". Evlere arkalarından girmeniz iyilik değildir; iyi kimse kötülükten sakınan kimsedir. Evlere kapılarından girin; Allah'tan sakının ki muradınıza erersiniz.
Diyanet Isleri - Turkish translation