Hani, biz Kâbe’yi insanlara dönüş/toplantı ve güven yeri kılmıştık. Siz de Makam-ı İbrahim’den kendinize bir namaz yeri edinin. İbrahim ve İsmail’e: “Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rükû ve secde edenler için evimi (Kâbe’yi) tertemiz tutun!" diye emrettik.
الترجمة التركية - مركز رواد الترجمة
Kâbe’yi insanlar için toplanma yeri ve emniyet mahalli kıldık. Ve: Siz de İbrahim’in makamını namazgâh edinin. İbrahim ve İsmail’e de: Beyt’imi tavaf edenler, itikafta bulunanlar, rükû ve secde edenler için temizleyin, diye kuvvetli bir emir vermiştik.
الترجمة التركية - شعبان بريتش
Biz, Beyt’i (Ka'be'yi) insanlara toplanma mahalli ve güvenli bir yer kıldık ve siz de İbrâhim'in makamından bir namaz yeri edinin (dedik). İbrâhim ve İsmâil'e: Tavaf edenler, ibadete kapananlar, rükû ve secde edenler için Evim'i temiz tutun, diye emretmiştik.
الترجمة التركية - مجمع الملك فهد
Allah'ın Beytu'l Haram'ı insanların toplandığı, kalplerinin bağlandığı yer kıldığı zamanı hatırla. Oradan ne zaman ayrılsalar oraya dönmek isterler. Allah orayı insanlar için güvende kıldı. Orada, kimse onlara saldırmaz. İnsanlara: "-İbrahim'in Kâbe'yi inşa ederken üzerinde durduğu- taşın olduğu yerde namaz kılacağınız bir yer edinin." dedik. İbrahim ve oğlu İsmail'i Beytu'l Haram'ı putlardan, pisliklerden temizlemesi ve tavaf, itikaf, namaz ve diğer ibadetleri yapmak isteyenler için hazırlaması hususunda görevlendirdik.
الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم
وَإِذۡ جَعَلۡنَا ٱلۡبَيۡتَ مَثَابَةٗ لِّلنَّاسِ وَأَمۡنٗا وَٱتَّخِذُواْ مِن مَّقَامِ إِبۡرَٰهِـۧمَ مُصَلّٗىۖ وَعَهِدۡنَآ إِلَىٰٓ إِبۡرَٰهِـۧمَ وَإِسۡمَٰعِيلَ أَن طَهِّرَا بَيۡتِيَ لِلطَّآئِفِينَ وَٱلۡعَٰكِفِينَ وَٱلرُّكَّعِ ٱلسُّجُودِ
Biz ta o zaman bu Beyt'i, insanlar için bir sevap kazanma ve bir güven yeri kildik. Siz de Makam-i Ibrahim'den kendinize bir namazgah edinin. Ayrica Ibrahim ile Ismail'e söyle ahid verdik: "Beytimi, hem tavaf edenler için, hem ibadete kapananlar için, hem de rükû ve secde edenler için tertemiz tutun!"
Turkish - Turkish translation
وَإِذۡ جَعَلۡنَا ٱلۡبَيۡتَ مَثَابَةٗ لِّلنَّاسِ وَأَمۡنٗا وَٱتَّخِذُواْ مِن مَّقَامِ إِبۡرَٰهِـۧمَ مُصَلّٗىۖ وَعَهِدۡنَآ إِلَىٰٓ إِبۡرَٰهِـۧمَ وَإِسۡمَٰعِيلَ أَن طَهِّرَا بَيۡتِيَ لِلطَّآئِفِينَ وَٱلۡعَٰكِفِينَ وَٱلرُّكَّعِ ٱلسُّجُودِ
Kabeyi, insanlar için toplanma ve güven yeri kılmıştık. İbrahim'in makamını namaz yeri edinin, dedik. Evimi ziyaret edenler, kendini ibadete verenler, rüku ve secde edenler için temiz tutun diye İbrahim ve İsmail'e ahd verdik.
Diyanet Isleri - Turkish translation