Onlara: “Ayetlerimizi yalanlayan topluluğa gidin.” dedik. Nihayet o kavmi yerle bir ettik.
الترجمة التركية - مركز رواد الترجمة
Onlara: Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin, demiştik; sonra da o kavmi yerle bir etmiştik.
الترجمة التركية - شعبان بريتش
«Âyetlerimizi yalan sayan kavme gidin» dedik. Sonunda, (yola gelmediklerinden) onları yerle bir ediverdik.
الترجمة التركية - مجمع الملك فهد
O ikisine şöyle buyurduk: "Bizim ayetlerimizi yalanlayan Firavun ve kavmine gidin." Musa ve kardeşi onlara emrettiğimiz emre uyarak, Firavun ve kavmine gittiler ve onları Allah'ı birlemeye davet ettiler. Onlar ise Musa ve Harun'u yalanladılar ve sonunda onları şiddetli bir şekilde helâk ettik.
الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم
فَقُلۡنَا ٱذۡهَبَآ إِلَى ٱلۡقَوۡمِ ٱلَّذِينَ كَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِنَا فَدَمَّرۡنَٰهُمۡ تَدۡمِيرٗا
"Haydi âyetlerimizi yalan sayan o kavme gidin" dedik. Sonunda (yola gelmediklerinden) onlari yerle bir ettik.
Turkish - Turkish translation
فَقُلۡنَا ٱذۡهَبَآ إِلَى ٱلۡقَوۡمِ ٱلَّذِينَ كَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِنَا فَدَمَّرۡنَٰهُمۡ تَدۡمِيرٗا
"Ayetlerimizi yalanlayan millete gidin" dedik. Sonunda o milleti yerle bir ettik.
Diyanet Isleri - Turkish translation