Büyüklük taslayanlar da zayıflara: "Size, hidayet geldikten sonra biz mi engel olduk? Hayır, siz zaten günahkârlar idiniz." derler.
الترجمة التركية - مركز رواد الترجمة
Büyüklük taslayanlar da zayıflara: Size, hidayet geldikten sonra biz mi engel olduk? Hayır, siz zaten günahkârlar idiniz, derler.
الترجمة التركية - شعبان بريتش
Büyüklük taslayanlar, zayıf sayılanlara (kıyamet gününde): «Size hidayet geldikten sonra sizi ondan biz mi çevirdik? Bilakis siz suç işliyordunuz» derler.
الترجمة التركية - مجمع الملك فهد
Hak karşısında büyüklenip kendilerine tabi olunanlar; zayıf düşürdüklerine şöyle dediler: "Muhammed'in size getirdiği hidayetten sizleri biz mi alıkoyduk? Hayır! Aksine sizler, fesat ve bozgunculuk ehli kimselerdiniz."
الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم
قَالَ ٱلَّذِينَ ٱسۡتَكۡبَرُواْ لِلَّذِينَ ٱسۡتُضۡعِفُوٓاْ أَنَحۡنُ صَدَدۡنَٰكُمۡ عَنِ ٱلۡهُدَىٰ بَعۡدَ إِذۡ جَآءَكُمۖ بَلۡ كُنتُم مُّجۡرِمِينَ
Diger taraftan büyüklük taslayanlar, zayif düsürülenlere: "Size hidayet geldikten sonra, sizi ondan biz mi çevirdik? Hayir, siz kendiniz suçluydunuz." derler.
Turkish - Turkish translation
قَالَ ٱلَّذِينَ ٱسۡتَكۡبَرُواْ لِلَّذِينَ ٱسۡتُضۡعِفُوٓاْ أَنَحۡنُ صَدَدۡنَٰكُمۡ عَنِ ٱلۡهُدَىٰ بَعۡدَ إِذۡ جَآءَكُمۖ بَلۡ كُنتُم مُّجۡرِمِينَ
Büyüklük taslayanlar, Güçsüz sayılanlara: "Size doğruluk rehberi geldikten sonra ondan sizi biz mi alıkoyduk? Hayır; zaten suçlu kimselerdiniz" derler.
Diyanet Isleri - Turkish translation