(De ki:) "Ben ancak, haram kıldığı bu şehrin Rabbine ibadet etmekle emrolundum. Her şey O’nundur. Müslümanlardan olmakla emrolundum."
الترجمة التركية - مركز رواد الترجمة
(De ki:) Ben ancak, haram kıldığı bu şehri Rabbi’ne ibadet etmekle emrolundum. Her şey O’nundur. Müslümanlardan olmakla emrolundum.
الترجمة التركية - شعبان بريتش
(De ki:) Ben ancak, bu şehrin (Mekke'nin) Rabbine ki O burayı haram (dokunulmaz) kılmıştır kulluk etmekle emrolundum. Her şey de zaten O'na aittir. Ve ben, müslümanlardan olmakla emrolundum"
الترجمة التركية - مجمع الملك فهد
-Ey Peygamber!- Onlara de ki: "Ben, içinde kan akıtılmayı, zulmetmeyi, av hayvanının öldürülmesini ve ağaçların kesilmesini haram kılan Mekke’nin Rabbine ibadet etmekle emrolundum. Bütün her şeyin mülkü Allah -Subhanehu ve Teâlâ-‘ya aittir. Ayrıca Yüce Allah’a teslim olmak ve O'na itaat edip boyun eğmekle emrolundum.
الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم
إِنَّمَآ أُمِرۡتُ أَنۡ أَعۡبُدَ رَبَّ هَٰذِهِ ٱلۡبَلۡدَةِ ٱلَّذِي حَرَّمَهَا وَلَهُۥ كُلُّ شَيۡءٖۖ وَأُمِرۡتُ أَنۡ أَكُونَ مِنَ ٱلۡمُسۡلِمِينَ
(De ki): "Ben ancak her seyin sahibi olan ve burayi kutlu kilan bu sehrin (Mekke'nin) Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Yine bana müslümanlardan olmam emredildi."
Turkish - Turkish translation
إِنَّمَآ أُمِرۡتُ أَنۡ أَعۡبُدَ رَبَّ هَٰذِهِ ٱلۡبَلۡدَةِ ٱلَّذِي حَرَّمَهَا وَلَهُۥ كُلُّ شَيۡءٖۖ وَأُمِرۡتُ أَنۡ أَكُونَ مِنَ ٱلۡمُسۡلِمِينَ
De ki: "Ben, yalnız her şeyin sahibi olan ve bu kutlu kılınmış şehrin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Müslümanlardan olmakla ve Kuran okumakla emrolundum." Kim doğru yolu bulmuşsa, yalnız kendisi için bulmuş olur, kim sapıtmışsa kendine etmiş olur. De ki: "Ben sadece, uyaranlardan biriyim."
Diyanet Isleri - Turkish translation