Gerçekten Allah birçok yerde ve Huneyn Savaşı gününde size yardım etmiştir. Hani, çokluğunuz size kendinizi beğendirmiş, fakat (bu çokluk) size hiçbir yarar sağlamamış, yeryüzü bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti. Sonra gerisin geri dönüp gitmiştiniz.
الترجمة التركية - مركز رواد الترجمة
Gerçekten Allah birçok yerde ve Huneyn Savaşı gününde size yardım etmiştir. Hani, çokluğunuz size kendinizi beğendirmiş, fakat (bu çokluk) size hiçbir yarar sağlamamış, yeryüzü bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti. Sonra gerisin geri dönüp gitmiştiniz.
الترجمة التركية - شعبان بريتش
Allah size bir çok yerlerde ve (özellikle) çokluğunuzun sizi böbürlendirdiği ve fakat size hiçbir fayda sağlamadığı, geniş olmasına rağmen yeryüzünün size dar geldiği, sonra da (Rasûlüllah ile beraber kalan az bir kısmınız hariç) arkanızı dönüp kaçtığınız Huneyn gününde yardım etmişti.
الترجمة التركية - مجمع الملك فهد
-Ey Mü'minler!- Muhakkak ki Allah, pek çok savaşta müşriklerden olan düşmanlarınıza karşı sayınızın az olmasına ve gücünüzün de zayıf olmasına rağmen O'na tevekkül etmeniz ve sebeplere sarılmanız sebebiyle size yardım etmişti. Siz, bu savaşlarda çokluğunuz ile böbürlenmemiş ve çokluk, onlara karşı size yardım edilmesine sebep olmamıştı. Ama Huneyn gününde ise çokluğunuz sizi böbürlendirmiş ve şöyle demiştiniz: "Bugün az olmaktan dolayı yenilmeyeceğiz." Sizi gururlandıran çokluğunuz size bir fayda sağlamamıştı. Ve düşmanlarınız size galip gelmişlerdi. Yeryüzü bütün genişliğine rağmen size dar gelmiş ve yenilmiş bir şekilde arkanıza dönerek düşmanlarınızdan kaçmıştınız.
الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم
لَقَدۡ نَصَرَكُمُ ٱللَّهُ فِي مَوَاطِنَ كَثِيرَةٖ وَيَوۡمَ حُنَيۡنٍ إِذۡ أَعۡجَبَتۡكُمۡ كَثۡرَتُكُمۡ فَلَمۡ تُغۡنِ عَنكُمۡ شَيۡـٔٗا وَضَاقَتۡ عَلَيۡكُمُ ٱلۡأَرۡضُ بِمَا رَحُبَتۡ ثُمَّ وَلَّيۡتُم مُّدۡبِرِينَ
Inkâr kabul etmez bir durumdur ki, Allah size birçok yerde yardim etti. Özellikle Huneyn Günü ki, o gün kendi çoklugunuz size güven vermisti de o gün size onun bir faydasi olmamisti. Yeryüzü bütün genisligine ragmen basiniza dar gelmisti. Sonra da bozguna ugrayarak gerisin geri dönüp kaçmaya baslamistiniz.
Turkish - Turkish translation
لَقَدۡ نَصَرَكُمُ ٱللَّهُ فِي مَوَاطِنَ كَثِيرَةٖ وَيَوۡمَ حُنَيۡنٍ إِذۡ أَعۡجَبَتۡكُمۡ كَثۡرَتُكُمۡ فَلَمۡ تُغۡنِ عَنكُمۡ شَيۡـٔٗا وَضَاقَتۡ عَلَيۡكُمُ ٱلۡأَرۡضُ بِمَا رَحُبَتۡ ثُمَّ وَلَّيۡتُم مُّدۡبِرِينَ
And olsun ki Allah size birçok yerlerde, ve çokluğunuzun sizi böbürlendirdiği fakat bir faydası da olmadığı, yeryüzünün geniş olmasına rağmen size dar gelip de bozularak arkanıza döndüğünüz Huneyn gününde yardım etmişti.
Diyanet Isleri - Turkish translation